1. Gün KARABURUN - BALIKLIOVA - MORDOĞAN - URLA- SIĞACIK - GÜMÜLDÜR
23 Ocak Cuma gecesi saat 23:00 dan itibaren buluşma noktalarımızdan sizleri alıyor ve gezimizi başlatıyoruz.Sabah yolda alacağımız kahvaltının ardından göz alıcı koyları, el değmemiş doğası ve huzur veren sakinliği ile ünlü Karaburun’a geçiyor ve kışın ortasında harika görüntüsü ve mis kokulu güzellikleriyle doğayı renklendirmelerini gözlemleyerek,nergis satanlarından alışverişler yapıyoruz. Merkezde vereceğimiz serbest zaman sonrasında Balıklıova’ya geçiyoruz.Burada meşhur un kurabiyesi alışverişimizi tamamlayarak Mordoğan Köyü’ne gidiyoruz.Müesser Aktaş Etnografya Müzesi’ni, 14. yüzyılda inşa ettirilen Ayşe Kadın Cami’ni rehberimizin bilgilendirmeleri ile geziyoruz ve vereceğimiz serbest zamanın ardından Seferihisar’a hareket ediyoruz. Seferihisar'da Sığacık Limanı, Sığacık kalesi gezimizi de tamamlayarak Gümüldür'deki otelimize yerleşiyor ve denize sıfır otelimizin canlı müzik eşliğinde bize sunduğu mangal partisine katılıyoruz.
SABAH KAHVALTISI : EXTRA
ÖĞLE YEMEĞİ : EXTRA
AKŞAM YEMEĞİ: OTELDE
KONAKLAMA : GÜMÜLDÜR MAVİ DENİZ OTEL
2. Gün ŞİRİNCE - EFES ANTİK KENTİ - (DOMATİA)DOĞANBEY KÖYÜ - KARİNA SAHİLİ
Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından aracımıza geçiyor ve Şirince Köyüne gidiyoruz. Tarihi Rum evlerinin orijinalliğini korumuş haliyle bulunduğu bu adı gibi şirin köyün merkezindeki envai çeşit ev yapımı sabun, el işleri, zeytinyağı ürünleri satılan köy pazarı, şarap evleri ve Arnavut kaldırımlı sokaklarındaki tarihi Rum evlerini geziyor ve köyün kuzeyindeki Hodri Meydan Kulesi‘nden köy manzarasını fotoğraflayıp biriktirdiğimiz güzel anılarımızla köyden ayrılıyoruz. Şirince gezimizin ardından ilk çağların tümüyle mermerden yapılmış ilk kent olan Efes Antik Kentini rehberimiz eşliğinde geziyoruz. Dünyanın 7 harikasından birisi olan Artemis Tapınağı‘nın da ev sahibi olan Efes Antik Kentinde Celsus kütüphanesi, tiyatrosu, sütunlu caddesi bu kentin sadece birkaç noktasıdır.Öğle yemeği için vereceğimiz serbest zamanın ardından M.Ö. 7.yy`dan günümüze uzanan bir geçmişe sahip eski adı Domatia Köyü olan Doğanbey Köyü’ne gidiyoruz. Domatialılar`ın, Samos`tan (Sisam), Sakız Adası`ndan, Oniki Ada`dan ve Kıbrıs`tan geldikleri bilinir. Eskiden evler büyük bir ormanın içerisinde birbirinden ayrı, her biri büyük avlulara sahip oda şeklinde inşaa edilirmiş ve bu odalara Rumca`da Domatia denmiştir. Yerleşim biraz daha gelişip köy meydana geldiğinde bu isim, aynı zamanda köyün ismi olmuştur. Sırtını Dilek Dağı'na (Samsun Dağı) yaslamış Bu eski Rum Köyü`nün deniz manzaralı , Arnavut kaldırımlı dar sokaklarında sessizce dolaşıp fotoğraf çekimi yaptıktan sonra Domatia `ya 6 km uzaklıktaki , Karina sahiline gidiyoruz. Rivayete göre zamanın en popüler Rum tüccarının kızı olan Karina, plaja adını vermiştir. Ticarete önem veren yerli rumlar bölgede ürettikleri zeytinyağları, topladıkları balları ve tahıl, tütün, şaraplık üzüm gibi ürünleri buradaki limandan diğer adalara ihraç ederlermiş.Bu bölge, Büyük Menderes Irmağı`nın, Ege Denizi`ne kavuştuğu yerde oluşmuş ilginç bir coğrafi oluşumdur ve Dilek yarımadasının gidilebilecek en uç noktasıdır.Burada vereceğimiz fotoğraf molamızın ardından Antalya’ya dönüş yolculuğumuzu başlatıyor ve bir sonraki gezimizde buluşmak üzere vedalaşıyoruz.
SABAH KAVALTISI : OTELDE
ÖĞLE YEMEĞİ : EXTRA
AKŞAM YEMEĞİ EXTRA
| Tarih |
Seçenekler | İki Kişilik Odada Kişi Başı | 2. Çocuk | Taksitler |
24.01.2026 | 4* Hotel | 4.990,00 ₺ | - | Taksitler » |
Ek Bilgiler
İptal Şartları
Vize Bilgileri
EGE'NİN EN RENKLİ KIŞ FESTİVALİ - NERGİS FESTİVALİ ROTASI Hakkındaki görüşleriniz